Hipertansiyon
Hipertansiyon
Kan damarlarındaki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınç, hipertansiyon olarak tanımlanır. Uzun süre yüksek kan basıncı damarın iç yüzeyinde hasara neden olur. Damarlarda tıkanma, yırtılma ya da genişlemeye neden olan yüksek tansiyon, kan akışını bozar ve organ yetmezliği oluşabilir.
Yüksek tansiyon görülme oranı ilerleyen yaşla birlikte artar. Tansiyon yüksekliği genellikle ilk olarak 35-50 yaşlarında saptanır. 50 yaşın altındaki grup ele alındığında erkeklerde daha sık görülür. 55 yaşından sonra ise kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.
Vücutta yeterli kan dolaşımının sağlanması için en uygun kan basıncı değerleri sistolik basınç (büyük tansiyon) 120 mmHg, diyastolik basınç (küçük tansiyon) 80 mmHg olarak kabul edilir.
Hipertansiyon varlığından söz edebilmek için tansiyonun düzenli olarak ölçülmesi gerekir. Tansiyon ölçüldüğünde bir kez yüksek değer görülmesi, yüksek tansiyon hastalığının varlığını kanıtlamaya yetmez. Öncelikle kan basıncı ölçülmeden önce kişi uygun pozisyonda yaklaşık 10 dakika süreyle istirahat etmelidir. Yoğun fiziksel aktivitenin ya da ani duygu durum değişimlerinin ardından tansiyon ölçümü yapılmamalıdır. Ortam sıcaklığının ideal ısıda olması da önemlidir.
Tüm koşullar sağlandıktan sonra tansiyon ölçülmeli ve ölçüm her iki koldan da yapılmalıdır. Bir hafta boyunca yapılan ölçüm sonuçlarında elde edilen değerler 140/90 mmHg ve üzerindeyse bir sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli sağlık kontrollerinin yapılması gerekir. Bununla birlikte, baş ağrısı, nefes darlığı, burun kanaması, kulak çınlaması ve göğüste ağrı gibi şikayetleriniz varsa, bir doktora görünmelisiniz.